Yazar arşivleri: gulyamani
belki yaşlanır şiir kuran belleğim
belki eskiyip yıpranır kalem tutan ellerim
belki artık kavramakta zorlanır yeri
titrek adımlarım
belki kaldıramaz olur dünya yükünü çökük omuzlarım
ama bilin ki dostlarım benim
asla
hiçbir zaman eskimez
dipdiri ve genceciktir
bazen isyan
bazen aşktır
yeri gelmiş öfkedir
anlamları
belki bir kanaviçe sadeliğinde
belki bir Antep antikası özeninde
belki bir iğne oyası zarafetinde
dipdiri karşılar seni cancaazım
çağların taze isyanlarını işlediğim dizelerim
Ağlatmayın Sabahı
ağlatmayın sabahı
kısık ışıklı sabahtayız yine
eskici kalenderliğiyle
çiğ ıslık bırakıyor kapılara rüzgâr teker teker
kutsallığı yitiyor sokak lambalarının hızla
söndürür artık güneşin pusu hepsini az sonra
pencere aralığından
kendimin de aralarında olduğu
gürültücü topluluğa bakıyorum da çoğalan
ne kadar uzağız hepimiz aşka
ve ne kadar kaygusuz
tıpkı her adımda aşınan kaldırımlar
oysa hayat
durmadan üstümüze basar
başka insanlar
başka hayallerle uyananlar
bambaşka umutlar
kavgalar
ağlamalar
kahkahalar
hapisler
hücreler
prangalar
ve insan yanımızı körelten
paylaşımsız
bencil
habis hırslar
bulaşıcı bir hastalık gibi
her yana yayılmaktalar
çocuklar
tek onlar
ağlarken
ya da gülerken
maske kullanmazlar
çünkü onlar
hayatı ciddiye almaktalar
eğer hâlâ
günaydın sözü
güzel bir anlam taşımaktaysa az da olsa
daha tükenmemiş olmasındandır çocukçalığın
zaten benim günaydınım da sırf o yanlarınızadır
ne olur yitirmeyin
yeyip bitirmeyin o güzelim katışıksızlığınızı
ağlatmayın sabahı
Gün gecede pişer
taze sabah soluğu tutmaya durdu gün kurucu
karanlığın dipsizliğinden
sabahı hasarsız çekip almaktı esas derdi
acısı süzülmüş rezaki üzüm misali sunmak günü size
işte bundan
ağıt yüklüdür gecenin bilinmez işçisi
acıları yüklenip yorgun düşer
ilk ışıltısı sızarken güne
göğsü parçalanmış prometeus gibi
bir sonraki gece kavgasına yatar
her gün
bilinmez kahramanların acıları pahasına
aydınlığa kalkar
selah