video, şiir

Seni anca anladım Müşerref Hanım Teyze

şimdi seni çok iyi anlıyorum Müşerref Hanım Teyze
dökülmüş saçların değildi ki gizlediğin
bütün kaybedilmişleri gizliyordun
derin çizgilerinde yüzünün
ne ben gördüm güldüğünü
ne de sözünü etti senin
herkesi tiye alan Şerafettin
hani şu bilge delisi mahallenin

geceleri saklı ağlayan yaraları vardı Ballıkuyu’nun
Kadife Kale’nin arka bayırındaydı
büyük bir eşiği olurdu mutlaka her gecekondunun önünde
çingenesi
pomağı
kürdü lazı çerkezi
toplanırdı ayrı ayrı
birinde utangaç kızları
saklı sevdalarıyla yarı çocuk
yarı işçi
bıçkın delikanlıları ötekinde
apayrıydı her birinin gönül maceraları
kadınlarsa
yoksunluklarını saklayarak birbirlerinden
düşlerini kaynatırdı en görkemlisinde
sırdaş mektupçuyduk bizlerse
koşuştururduk o gruptan öbürüne

dedikoducuydu kadınları
ne yapsınlardı ya
geç gelirdi adamları
“allah ne verdiyse” denir
sarma
dolma
çiğköte
ne piştiyse o akşam için evde
ortaya konurdu
“bizim adam aç gözlü, doymaz! her gece ister sevişmek! aklısıra beni eskitecek!” derdi Meleke teyze
çingeneydi
gösterişi severdi
hasetten çatlatmak için kadınları
kızını kasaba gönderir
ardından bağırırdı bayır aşağı
“Arifeee!… yarım kilo kıyma alasın!… Unutmayasın!…”
yoksul tesellisi işte

çok eğlenirdik sıcak yaz gecelerinde

annem saraylıydı
bizi sokağa salmazdı
vali
öğretmen
doktor olmalıydı çocukları
mahalleye katışmamalıydı

işte böyle bir yaz akşamıydı yine
bizim gecekondu daha yarımdı
sokağa kaçmak kolaydı
atladım arka duvardan
çocuklar ordaydı
hepsi kurnazdı
acımasızdı
ben saftım diğer çocuklara göre
ne küfretmeyi bilirdim
dövüşmeyi ne de
çevirdiler etrafımı
niye başını örttüğünü anlattılar önce senin
onlara göre tek derdinmiş kelliğin
bir şey yapmalıymışım
onlarla arkadaş olmak için
bir gerçeğin ilanıymış kelliğini bildiğimizi yüzüne çarpmam
bunu bağırarak söylemeliymişim aralarına alınmak istiyorsam

ittiler beni senin pencerenin önüne
ordaydın
beş numara lamba
gölgeni düşürüyordu perdeye
kabul görmek için çocuklardan
haykırdım var sesimle
“KABAK KAFALI MÜŞERREF HANIM TEYZEEEEE!…”

gölgenden gördüm önüne eğişini başını
lamban kısıldı
kapandı
aylardan hazirandı
evinden kokular duyulduğundaysa temmuz
kimin kimsen yoktu
belediye kaldırdı cenazeni

şimdi üç aşağı beş yukarı
senin öldüğün yaştayım
hâlâ duruyor saçlarım
ama ah Müşerref Hanım Teyze
artık neymiş anladım ben de
çıplak
ve acı gerçeğin vurulması yüze.

Şiir: Selah Özakın
Seslendiren: Selah Özakın
Video: Ömür Eğribel

Standart
Genel

aynı çağın çocuklarıyız

aynı çağın çocuklarıyız
bir yanım Çayan
az ilerimde Gezmiş
sonra Kaypakkaya
değmedi elin elime
ama dostum bilirim seni
Ernesto Che Guavera
ah sizler
sizler ki satırbaşlarısınız
ilk çağlardan bu yana süren isyanımızın
sizler salt bir kuşağın değil
çağlardan çağlara süren isyanların
kızıl bayraklarısınız
inanın bana dostlarım
inanın bana
asla yarım kalmayacak kavganız
dünden güne
günden yarına
elden ele
gönülden gönüle
yürekten yüreğe
ulaşacak
ve büyüyerek çoğalacak
uğruna ölümü göze aldığınız
güzellikleri sonsuza taşıma amacınız

selah
00:25
24 12 2015
Fotoğraf: Ömür Eğribel

Standart
şiir

Günaydın: 3

güleç girin güne çocuklar
derdi ninem her sabah
güneş tadında gülerek
derin uykulardan çekip alırken bizi
günü aydın ederdi
günaydın demeden
günaydın demeden
şimdi ben
günaydın mı desem
yoksa alnına güneşi mi indirsem

Selah Özakın

2004-2014

(Günaydın şiirleri kitabında yayınlanmıştır)

Standart
şiir

arabeski acıtan acı

arabeski acıtan acı

kana işlemiş uzakdoğu
hisli şarkılardaki ağlayışlar

sıkılı bir yumrukken dün
şimdi mistik akar duygular

direniş
dokunanı yakan ateşti dün

içini ısıtan
her köşebaşında uzatan

arabeski acıtan acı

kana işlemiş uzakdoğu
hisli şarkılardaki ağlayışlar
sıkılı bir yumrukken dün
şimdi mistik akar duygular

direniş
dokunanı yakan ateşti dün
şimdi uzak bir anı
iç ısıtan
her köşe başında
ikinci elden satılan

Selah Özakın

2004

Standart
şiir

Günaydın: 2

az sonra sabah pürtelaş olacak
kuşların kanadında açacak gün

aydınlığı yakmadı daha
görmedim evet
ne kuşları
ne de telaşını günün

mutlak öyle olmalı ama

yoksa ne diye
ışıltısından önce kıpırtısı dokunsun içime

ne diye
aymadan gün
günaydın diyeyim size

Selah Özakın

2004-2014

(Günaydın şiirleri kitabında yayınlanmıştır)

Standart
şiir

Günaydın: 1

gerçi sabah değil şimdi
ama geç uyananlara
hiç uyanmamış olanlara hatta

sesleneyim dedim

günaydınlara
her sabah bir şiir eklerim
yürek kapınıza ışımak isterim
elbet ışımaktaysa içim
ama karanlık kaplamışsa beni
hüznüme ortak olmanızı beklerim

yarın sabah kim
kim uzatacak bu köşeye
en tazesinden bir şiir

Selah Özakın

2004-2014

(Günaydın şiirleri kitabında yayınlanmıştır)

Standart