
ve sevgilim
kulak kabart
bugünlerde
yine suskunluğa isyanın sesleri duyuluyor yeraltından
birileri
bu sesi
meyhane kapılarından taşanla örtmeye çabalıyor el altından
bir yanda
nazım hikmet ran’ın kurtuluş savaşı destanı
yani haziranın on beşi ve on altısı
öte yanda
kasığıma saplanır edebiyatın popçası
bak işte yaklaşıyor köprülerin açıldığı kalkışmanın provası
sen anımsamazsın o güzelliği
o günlerde
doğmamıştın belki daha
bir isyandı simitçi arifin tablasındaki simitlerin her biri
bir isyandı dülgerin çekiçlediği köselesi
bir isyandı ozanın her dizesi
bir isyandın sen
yüreğimin gül bahçesi
oralardan geldiğimiz günlerin efendisi olamadık daha
ama olmayacağımız sanılmasın asla
pişeceğiz
yanacağız
öleceğiz
ama mutlaka
ve elbette mutlaka
kendimizin efendisi olacağız be usta
bin dokuz yüz yetmiş haziranında olamadıysak da
bir başka haziranda mutlaka
selah
05-06 haziran 2007